Eğer Yaşarsam - Gayle Forman || Kitap Yorumu
Eğer Yaşarsam'ı film olarak yaklaşık 4 yıl önce izlemiştim. Sanırım lise ikinci ya da üçüncü sınıftaydım ve arkadaşlarımla izlerken oldukça beğenmiştik filmi, devamını falan beklemiştik bir süre hatta. Aradan uzun bir zaman geçince kitabı satın aldım ve yeni okuma fırsatı buldum. Açık konuşmak gerekirse filmle arasında dağlar kadar fark yok ama çok önemli detaylar var kitapta. Okuduğunuzda daha da iyi anlıyorsunuz...
Kitapta birkaç yazım ve dil bilgisi hatası vardı. Ancak çevirinin sadeliğini çok sevdim, akıcı bir anlatım olduğundan okurken sıkılma şansınız pek yok. Bu arada kitaptan bahsedelim... Kitapta ana karakterimiz bir çellist ve müzikle dolu bir hayatı var. Erkek arkadaşı popüler bir grubun hem solisti hem de gitaristi...
Olayın ilerleyiş şekli de biraz alışılmışın dışında diyebiliriz: Bir sabah ailesi ve Mia (ana karakterimiz) trafik kazası geçirir. Ne yazık ki olay anında anne ve babasını kaybeden Mia bir şekilde ruhen dünyaya hapsolmuştur. Bedeni hâlâ hayatta olsa da dünyayı dışarıdan izlemeye başlar. Kimse onu duymaz, kimseye dokunamaz, hissedemez ve bir süre sonra kalıp gitme kararının kendisine bağlı olduğunu fark eder. İşte kitap bize bu süreci anlatıyor. Bu arada Eğer Yaşarsam'ın bir de devam kitabı var: Sen Gittiğinde. Hatta şu an ikili set olarak seriyi Okuoku sitesinden indirimli alabilirsiniz.
Son bir eleştiri yapıp yazıyı kapatıyorum. Kitapta karakterimizin renkli gözlü olmadığı sürekli vurgulansa da kapaktaki kızımızın gözleri baya renkli... Tamam, kapağa göre yargılamadığımızı söylüyoruz ama işin bir parçası da kapak değil mi? Dikkat edilmeli bence. Yazıyı burada sonlandırıp sıradaki kitabımın serinin ikinci ve son kitabı olacağını belirtmek isterim.
Kendinize güzel bakın!
Bookstagram hesabım için tıklayın!
Kitapta birkaç yazım ve dil bilgisi hatası vardı. Ancak çevirinin sadeliğini çok sevdim, akıcı bir anlatım olduğundan okurken sıkılma şansınız pek yok. Bu arada kitaptan bahsedelim... Kitapta ana karakterimiz bir çellist ve müzikle dolu bir hayatı var. Erkek arkadaşı popüler bir grubun hem solisti hem de gitaristi...
Olayın ilerleyiş şekli de biraz alışılmışın dışında diyebiliriz: Bir sabah ailesi ve Mia (ana karakterimiz) trafik kazası geçirir. Ne yazık ki olay anında anne ve babasını kaybeden Mia bir şekilde ruhen dünyaya hapsolmuştur. Bedeni hâlâ hayatta olsa da dünyayı dışarıdan izlemeye başlar. Kimse onu duymaz, kimseye dokunamaz, hissedemez ve bir süre sonra kalıp gitme kararının kendisine bağlı olduğunu fark eder. İşte kitap bize bu süreci anlatıyor. Bu arada Eğer Yaşarsam'ın bir de devam kitabı var: Sen Gittiğinde. Hatta şu an ikili set olarak seriyi Okuoku sitesinden indirimli alabilirsiniz.
Son bir eleştiri yapıp yazıyı kapatıyorum. Kitapta karakterimizin renkli gözlü olmadığı sürekli vurgulansa da kapaktaki kızımızın gözleri baya renkli... Tamam, kapağa göre yargılamadığımızı söylüyoruz ama işin bir parçası da kapak değil mi? Dikkat edilmeli bence. Yazıyı burada sonlandırıp sıradaki kitabımın serinin ikinci ve son kitabı olacağını belirtmek isterim.
Kendinize güzel bakın!
Bookstagram hesabım için tıklayın!
Yorumlar
Yorum Gönder